20 Eylül 2010 Pazartesi

Ayvalık Eylül 2010-sokaklar ve evler 1

Ayvalık sokaklarında gezerken insanın ister istemez "Canım Ayvalık küs müsün seni böyle bırakıp gidenlere?" diye sorası geliyor.Çoğu ev bakımsızlıktan çoğu da ilgisizlikten ve terkedilmişlikten içler acısı vaziyette.Bir mimar olarak hepsinin yaralarını sarmak, onları odalarında çocuklar koşuşan,avlularında incir ağacı dışında meyve ağaçları da büyüyen evler haline getirmek isterdim.Hani yaşlı insanlara bakarken gençlikte nasıl göründüklerini hayal etmeye çalışırız ya,işte bu evlere bakarken de , orada neler yaşanmıştır,bu eşikten kimler girip çıkmıştır diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
Satılık olan binaların fiyatları daha makul tutulsa Ayvalığın çehresi değişebilir bu da halkın ekonomisine olumlu etki ederdi,çünkü büyükşehirlerden gelip tarihi eser kapsamındaki evleri restore ettirmek isteyen kişiler var.Kültür ve turizm bakanlığının bu konudaki kredi imkanları yetersiz maalesef.


Sosyal hayatın bir parçası olan,kapı önlerine ya da pencere cumbalarına atılmış akşamüstünü bekleyen minderler her gün ayrı bir sohbet dinler Ayvalık'ta.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder